Ödevlerin Adresi

10 Şubat 2017 Cuma

Nüfus Ve Nüfus Sayımları

Hiç yorum yok

Nüfus Ve Nüfus Sayımları




Gerçek anlamda çağdaş nüfus sayımı 17. yüzyılda gelişti. Daha önceleri de zaman zaman bir ülke de yaşayanları, vergi yükümlülüklerini ve değerli malları saptamaya yönelik dökümlerin çıkarılmasına karşın, amaçlar ve kullanılan yöntemler bugünkünden farklıydı. En önemli fark bu dökümlerin vergi yükümlülerini, askere alınacakları ya da angaryaya koşulacak kişileri belirleme ve kaçakları önleme düşüncesini taşımasıydı. Ayrıca belli bir bölgede yaşayan herkesin ya da en azından temsili bir grubun sayımı yapılmaz, yalnızca aile aile reisleri ya da askerlik çağındaki erkekler kaydedilirdi.
17. yüzyıldan bugüne nüfus sayımı birbirine koşut üç evreden geçti;
  • Genel bilimsel ve yönetsel amaçlarla bütün ülke çapında sayım düşüncesinin ortaya atılması ve bu görüşün yaygınlaşması
  • Sayımla ilgili yönetim tekniklerinin gelişmesi, sayıma katılanların yanıtlarının gizliliğinin yasal güvenceye bağlanması
  • Toplanan verilerin derinleştirilerek sistemli hale getirilmesi
Günümüzde en verimli bilgi kaynaklarından biri durumuna gelmiş olan nüfus sayımları yalnız artış, dağılım, yaş ve cinsiyet gibi demografik eğilimleri göstermekle kalmaz, çalışan nüfusun dağılımındaki değişmeleri, yaşam düzeyieğitim ve istihdam durumunu bölgesel ve grupsal farklılıkları da ortaya koyar. Sayımlardan elde edilen bilgiler başka tür bilgilere ulaşmayı da kolaylaştırır. Örneğin her tür araştırmada yararlanılabilecek örneklemlerin, doğum ve ölüm oranlarının, sigorta istatistiklerine ilişkin tabloların çıkarılmasında, iktisadi dalgalanmaların çözümlenmesinde temel bilgileri sağlar. En önemlisi ulusal, yerel, kamusal, özel her türlü planmalama için çok gerekli olan gelecekle ilgili tahminlerin yapılmasına olanak verir.
Nüfus sayımı belli bir andaki nüfusun görünümünü verir. Bireyin doğduğu yer, eğitimi, doğan çocuklarının sayısı gibi geçmişle ilgili soruları içermesine karşın, her sayım tarihsel bir kayıttan çok, güncel bir rapor olarak daha kesin bilgiler içerir. Tarihsel eğilimler ancak birbirini izleyen sayımlarla ortaya çıkar.

- İmla Kurallarına Dikkat Edilmiştir
- Kaynaklar Tablolar ve Resimlerle Desteklenmiştir
- Büyük Küçük Harf Başlangıçlarına Dikkat Edilmiştir
- Güncel Müfredattır
- Yazıların Fontları Ve Renkleri Ayarlanmıştır
- Kaynakça Mevcuttur




Türkiye'nin Bitki Örtüsü

Hiç yorum yok

Türkiye'nin Bitki Örtüsü




♦ Türkiye, bitki örtüsü çeşitliliği yönünden dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Ülkemizde yaklaşık 12.000 dolayında bitki türü vardır.
♦ Ülkemizde bitki türlerinin çok fazla olmasında;iklim toprak, yerşekilleri faktörlerinin çeşitlilik göster­mesi etkili olmuştur. Bu faktörlerden en önemli ola­nı iklimdir
♦ Türkiye’de iklim çeşitliliğinin fazla olmasında orta kuşakta yer alması ve yerşekillerinin çeşitlilik gös­termesi etkili olmuştur.lim, toprak, yerşekilleri faktörlerinin çeşitlilik göster­mesi etkili olmuştur. Bu faktörlerden en önemli ola­nı iklimdir.
■ Sıcaklık ve yağış şartlan ile güneşlenme süresi bit­ki türlerinin dağılımında etkili olmaktadır. Örneğin güney kıyılarımızda sıcaklık ve ışık isteği yüksek kızılçam ormanları gelişme gösterirken, Doğu Kara­deniz’in yüksek, kesimlerinde yağışlı ve sisli ortam seven ladin ormanları gelişme göstermiştir.
■ Ülkemizdeki bitkilerin yaklaşık üçte biri dünyanın diğer bölgelerinde görülmeyen endemik bitkiler­den oluşur.
Köyceğiz Gölü çevresindeki sığla ağacı, Göller Yö­resindeki kasnak meşesi, Datça ve Teke yarıma­dasındaki Datça Hurması, Kazdağindaki Kazdağı Köknarı, Kastamonu ve Yozgat çevresindeki ispir meşesi birer endemik bitkidir.
Ülkemizde endemik bitkiler en fazla Toros dağla­rında, en az ise Trakya ve iç Anadolu’da bulunur.
1) Ormanlar
♦ Ülkemizin yaklaşık %27’si ormanlarla kaplıdır, a Bu ormanlar kuzey ve güneydeki dağlık sahalar ile Batı Anadolu dağları üzerinde geniş bir alanda gö­rülür.
2)- Maki 
Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde oluşan her zaman yeşil, bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki topluluğuna maki denir.
Kuraklığa dayanıklı bitkilerdir.
Makiler Akdeniz iklim bölgelerinde kızılçam orman­larının tahrip edildiği yerlerde geniş yer kaplar. Başlıca maki türleri; zeytin, mersin, keçiboynuzu, sandal, kocayemiş, defne, zakkumdur.
Akdeniz kıyılarında 800-900 metrelerde yer alan makiler, Ege Bölgesi’nde500-600 metreye, Mar­mara Bölgesi’nde 300-400 metreye kadar çıkabil­mektedir.
3)- Bozkır
Yağışların az olduğu yerlerde ilkbahar yağışlarıyla gelişen, yaz kuraklığıyla sararan ot topluluğudur.
Bozkırlar İç Anadolu Bölgesi’nde ve Kayseri çevre­sinde yaygındır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Gaziantep ve Mardin arasındaki ovalarda bozkırlar geniş yer kaplar.
Ergene Havzası, İç Anadolu ve Doğu Anadolu böl­gelerinde ormanların insanlar tarafından tahrip edilmesi sonucunda antropojen bozkırlar oluş­muştur. Bozkır alanlarında adacıklar şeklinde me­şe, ardıç ve karaçam ağaçlarının bulunması bura­ların daha önceden ormanlarla kaplı olduğunu göstermektedir.
4)- Çayır
♦ Ülkemizde çayırlar 1800-2400 metrelerden başla­yarak 3000-3500 metreye kadar devam eder.
♦ Dağ çayırlarına Kuzey Anadolu, Toroslar ve Doğu Anadolu dağlarında rastlanır.

- İmla Kurallarına Dikkat Edilmiştir
- Kaynaklar Tablolar ve Resimlerle Desteklenmiştir
- Büyük Küçük Harf Başlangıçlarına Dikkat Edilmiştir
- Güncel Müfredattır
- Yazıların Fontları Ve Renkleri Ayarlanmıştır
- Kaynakça Mevcuttur



Levha Hareketleri

Hiç yorum yok

Levha Hareketleri



Okyanuslar, sıradağlar ve volkanlar uzun yıllar içinde oluşmuş yeryüzü şekilleridir.
Yeryüzü şekillerinin nasıl oluştuğuna geçmeden önce LEVHA adı verilen yapıların görevini öğrenmek gerekir.
Dünyamızın üst katmanı levha adı verilen parçalardan oluşmuştur. Bu levhaların hareketleri çeşitli yeryüzü şekillerinin oluşmasını sağlamaktadır.

1912 yılında Alfred Wegener 250 milyon yıl önce tüm kıtaların tek bir parça olduğunu bulmuştur. Kıtalar birbirinden ayrılarak bugünkü halini almıştır. Bilim insanı Hary Hammond Hess yaptığı çalışmalarda sadece kıtaların hareket etmediğini, okyanus  tabanlarının da hareket ettiğini buldu.



- İmla Kurallarına Dikkat Edilmiştir
- Kaynaklar Tablolar ve Resimlerle Desteklenmiştir
- Büyük Küçük Harf Başlangıçlarına Dikkat Edilmiştir
- Güncel Müfredattır
- Yazıların Fontları Ve Renkleri Ayarlanmıştır
- Kaynakça Mevcuttur








Topografya Ve Kayaçlar

Hiç yorum yok

Topografya Ve Kayaçlar




1-KAYAÇ: Bir veya birden fazla mineralin doğal olarak bir araya gelmesiyle oluşan sert kütlelerdir.
2-MİNERAL: Doğal olarak oluşan, belli bir bileşime ve düzene sahip organik olmayan katılardır.Yer kabuğunun %99’u oksijen,potasyum,silisyum,alüminyum,sodyum,kalsiyum ve demir gibi elementlerin bir araya gelerek oluşturduğu elementlerden oluşur.
3-PETROGRAFİ: Taşları inceleyen bilim.
4-TOPOĞRAFYA: Kısaca yeryüzü şekilleri diyebiliriz.Açılımı;Bir arazi yüzeyinin doğal yada insanlar tarafından değiştirilmesi sonucunda ortaya çıkan şekillerdir.


- İmla Kurallarına Dikkat Edilmiştir
- Kaynaklar Tablolar ve Resimlerle Desteklenmiştir
- Büyük Küçük Harf Başlangıçlarına Dikkat Edilmiştir
- Güncel Müfredattır
- Yazıların Fontları Ve Renkleri Ayarlanmıştır
- Kaynakça Mevcuttur








9 Şubat 2017 Perşembe

Rönesans Ve Reform

Hiç yorum yok

Rönesans Ve Reform




15. ve 16. yüzyıllarda önce İtalya'da başlayan ve daha sonra Avrupa'da yayılan edebiyat, güzel sanatlar ve bilim alanındaki gelişmeler, yenilikler ve anlayışlara "Yeniden Doğuş" anlamında Rönesans denilmiştir.


- İmla Kurallarına Dikkat Edilmiştir
- Kaynaklar Tablolar ve Resimlerle Desteklenmiştir
- Büyük Küçük Harf Başlangıçlarına Dikkat Edilmiştir
- Güncel Müfredattır
- Yazıların Fontları Ve Renkleri Ayarlanmıştır
- Kaynakça Mevcuttur




Kurtuluş Savaşında Cepheler

Hiç yorum yok

Kurtuluş Savaşında Cepheler




A. KURTULUŞ SAVAŞ'INDA CEPHELER

1. Doğu Cephesi

· Bu cephede, Doğu Anadolu'da bir Ermeni devleti kurmak isteyen Ermeniler ile savaşılmıştır.

· TBMM Hükümeti 15. Kolordu komutanı Kazım Karabekir Paşayı Doğu Cephesi Komutanlığına atadı.


· 9 Haziran 1920'de harekete geçen Kazım Karabekir Paşa 30 Ekimde Ermenileri kesin bir mağlubiyete uğratarak Doğu Anadolu'nun tamamını kurtardı.


· Ermenilerin isteği üzerine Gümrü Barış Antlaşması imzalandı. (3 Aralık 1920).


Antlaşmanın Yorumu:

· TBMM Hükümeti'nin uluslar arası alanda kazandığı İlk askeri ve siyasi başarısıdır.

· Sevr Antlaşması'nın geçersizliği ilk kez uluslar arası bir antlaşmada onaylanmıştır.


· Ermeni sorunu çözüme kavuşturulmuş oldu.


· Doğu Cephesi'nin kapanması ile buradaki güçlerin büyük bir kısmı Batı Cephesi'ne 

gönderilmiştir.

2. Güney Cephesi 

· Düzenli orduların savaşmadığı tek cephedir.

· Bölgede Fransız işgalcilere ve işbirlikçi Ermenilere karşı bölgesel direniş cemiyetlerince kahramanca mücadeleler verilmiştir.


· 12 Şubatta Maraş, 10 Nisanda Urfa, 20 Ekimde de Adana düşman işgalinden kurtarıldı. Sakarya zaferinden sonra Fransızlarla imzalanan Ankara Antlaşmasıyla Fransızlar bölgeyi terk etmişlerdir.


· Bu antlaşmayla (Hatay dışında) bugünkü güney sınırlarımız çizilmiş ve Fransızlar bölgeden çekilmiştir.


Önemli: TBMM 1973'te aldığı bir kararla kahramanlıklarından dolayı Maraş'a « Kahraman», Antep' e «Gazi» 1984 'te de Urfa' ya da « Şanlı » unvanı verilmiştir.

3. Batı Cephesi
· Kurtuluş Savaşı yıllarında en zorlu mücadelenin verildiği cephedir.

· Bu cephede Yunanistan ile savaşılmıştır.


· Bu cephede savaşlar 15 Mayıs 1919' Yunanlıların İzmir'i işgali ile başlamış ve 11 Ekim 1922' de imzalanan Mudanya Mütareke' ne kadar devam etmiştir.


· Başlangıçta Kuva-yi Milliye birlikleri ile karşı konulduğu için istenilen sonuçlar alınamamıştır.
· Dağınık ve düzensiz haldeki Kuva-yi Milliye Birliklerinin kaldırılıp yerine düzenli ordunun kurulmasıyla istenilen başarı elde edilmiştir.


- İmla Kurallarına Dikkat Edilmiştir
- Kaynaklar Tablolar ve Resimlerle Desteklenmiştir
- Büyük Küçük Harf Başlangıçlarına Dikkat Edilmiştir
- Güncel Müfredattır
- Yazıların Fontları Ve Renkleri Ayarlanmıştır
- Kaynakça Mevcuttur






Karbonhidratlar

Hiç yorum yok

Karbonhidratlar



Ana besin unsurlarından biri olan karbonhidratların temel görevi vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlamaktır.Sindirim sistemi, gıdalar yoluyla alınan karbonhidratı glikoza (kan şekeri) dönüştürür. Bu şeker organların çalışması, yeni hücre ve doku oluşumu için kullanılır. Şekerin fazlası, daha sonra ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere karaciğerde depolanır.
Karbonhidratlar “basit ve kompleks” karbonhidrat olarak 2’ye ayrılır. Basit karbonhidratlar meyveler, sebzeler, süt ve süt ürünlerinde bulunur. Rafine edilmiş ve işlemden geçirilmiş hazır gıda ürünlerinde de basit karbonhidrat bulunmaktadır.
Tam tahıl ekmekleri, kahvaltılık gevrekler, nişastalı sebzeler ve baklagiller ise kompleks karbonhidrat içerir. Kompleks karbonhidratlı yiyecekler aynı zamanda besin lifi bakımından zengindir.

- İmla Kurallarına Dikkat Edilmiştir
- Kaynaklar Tablolar ve Resimlerle Desteklenmiştir
- Büyük Küçük Harf Başlangıçlarına Dikkat Edilmiştir
- Güncel Müfredattır
- Yazıların Fontları Ve Renkleri Ayarlanmıştır
- Kaynakça Mevcuttur